HİÇ OLMAZ İSE RAMAZANDA ORUCUMUZU KOLAYLA AÇMAYALIM, PİZZA/HAMBURGER UZAK DURSUN İFTAR SOFRALARINDAN! HADİ ŞUUR VE HASSASİYETİ GEÇTİK; EN AZINDAN SAĞLIĞIMIZ İÇİN!

İFTAR OLDU, HADİ AFİYET OLSUN!

aç kal,
susuz!
ramazanda mümin,
korkusuz!
nefsine gem,
şeytana zincir!
ispatlı tekbir!
Allah'ın rızası,
en temel gaye,
oruçtan maksat,
dizginlensin,
nefs-i emare!
...
ay ki düşünce ayı,
rabbini,
ve kardeşlerini,
israf yok,
şükür var,
sık dişini,
müslüman,
sonunda bayram var!
...
sabır var,
bereket var,
bilirsen kıymetini,
günah dolu bedene,
kıyam var!
dirim var!
...
iman ışığıyla yansın gönül mahyaları,
kardeşlikle donansın iftar sofraları!
...
baksana,
oruç tutan mümine,
nasılda çocuk gibi,
iftarla Rabbini,
sanki görmüş gibi!
...
her bir cami teravihte adeta kışla,
cihadın büyüğünde; nefsiyle boğuşmakta,
besmeleyle yemeğe uzanan her kaşıkla,
cennetten köşklerle muştulanmakta!
...
lakin,
unutamaz müslüman,
günboyu açlığında,
ne sıkıntılı ümmeti,
ne de hidayete aç,
insanlık alemini!
...
hem niyet eder orucuna,
hem yemin eder,
ülkesinin bağımsız olmasına,
küfürden ve şirkten ari,
önümüzdeki sene bari!
...
ilme açız ya rab!
hem seni,
hem haddimizi bilmeye,
merhamete ve insanlığa açız,
kardeşliğe,
iftarımız olsun artık,
toplar atılsın,
ezanları okunsun,
cehalet orucumuzun,
ümmetin zilleti,
son bulsun!
...
hadi,
afiyet olsun!

fehmi demirbağ

Ramazan ayının manevi ikliminde rahmet yağmurlarına dönsün dualarımıza karışan gözyaşlarımız! Akıp götürsün, sel olup ta götürsün, gafletimizi, delaletimizi ve cehaletimizi! Ümmet uyansın, insanlık uyansın... Cinnet haliyle işlediğimiz günahlara karşın  cenneti bekleme saflığımız tevbelerimize karışsın da "insanlık özümüze-yaradılış aslımıza" dönelim! Kardeşliğimiz artsın! İmanımız ve samimiyetimiz!..

ALLAH'TAN BAŞKA İLAH YOK!

"mış gibi" yapan,
gölgeden adamlar,
korkularımızı,
kendi elleriyle büyüttüler,
semirttiler de en şeytani arzuları!
...
anamızın sütünden öteye,
biberonlarından emdik,
tv'lerden, gazetelerden,
en çokta okullarından...
zehirlendik!
alçaklıkla ve ihanetle beslendik!
...
kendi çocuklarının kanından,
nasiplenen adamlar oluverdik!
...
"Allahtan başka ilah yok" diyenler,
"marshall" mabedinde,
olmadık putlara kapandılar secdeye!
...
"para" itibar gördü,
insanlık hor!
lanetli anafor!
şeytana konfor!
...
kalk ey Ömer!
kitleler halinde,
gömülmekte bebeler!
...
dilinde tekbir,
tuhaf adamlar,
çocukların,
ve masumların,
başını gövdesinden ayırmakta,
canavarca!
...
"barış" dini İslam,
gerilikle,
vahşilikle,
resmedilmekte!
...
bir kısmı da,
para/lel!
bir kısmı da,
marifetli el!
...
la hevla!
murdarız ya rab!
muzdaribiz!
ölümüzden geçtik,
artık soluk alanımıza,
helva!
...
hani,
nerde takva?
...
herkes kendi havasında,
gölgeden eller,
bizleri programlamada!

fehmi demirbağ

UNCHAIN MY HEART

(kalbimi özgür bırak)

illümüniatinin paralel uzantısı,
yasadışı "elalem" örgütünde,
"herkes" kadar etkin "birisi",
"hiç kimse" ses çıkarmayınca,
 örgüt üyelerinin "hepsi" gibi,
yalnızca sordular,
tartıştılar konferanslar boyu!
ahmaklığa ve aymazlığa,
adaletsizliğe ve kanunsuzluğa!
"kim" çıkacak bu haksızlığa?
bilimsel makaleler hazırladılar,
raporlara kağıt yetmedi!
binlerce dolarlık danışmanlar,
olmadık akıllar verdiler!
teoriler ürettiler!
akıl edemediler lakin,
bir küçük çocuğun,
gözlerine bakmayı!
...
aç bir çocuğun ekmeğine katık,
olamadılar bütün sevgisizlikleriyle!
elleri okşamadı bir yetimin başını,
tavsiyeler üretildi çatık kaşlı!
...
flarmoni orkestrası,
"elalemin" lakırtısı!
...
enfest şeytani düzende,
ensest mahlukat!
kat be kat!
...
kınanmamak için,
kaybetmemek için,
dünyalık kazanımları,
gözyumdular...
olmaz işlere!
hayaldi gerçek oldu,
ümmet perişan!
...
ne şan, ne şan,
şeytani nişan,
tam isabet!
...
ay! laf koydu yine birilerine,
demen;
sözlerime!
sözüm,
geleceğini yitiren,
TÜRKİYEM'E,
Türkiyemin gençliğine!
...
bakın bir çocuğun gözlerine,
kalbiniz hala,
göğüs kafesinizde ise!
...
ya da bakın,
hangi kafeste ise!

fehmi demirbağ

GENÇLİĞİM EYVAH!

ezanlar arapça,
çok oldu,
okunmaya başlayalı.
türkçe öleli de!
...
şehri bir ıslık gibi,
beş kez günde,
ıskalayıp gider,
maaşlı memurların,
hopörlerinden,
bilal_ı habeşi,
gibi değil,
fonda ezan sesi!
...
apartman girişlerinde,
kuytu arsalarda yada,
okul molalarında,
gencecik, fidan gibi,
gençlerin ciğerlerini,
ve beyinlerini kavurur,
illet ki cehennem,
uyuşturucu naneleri...
...
ayağında kotu,
cebinde ayfonu,
tişörtünde kocaman bir yazı,
alınlarındaki sanki,
zara!
zara'ra uğramışlığımızın markası!
kimin umurunda!
ta ki ateş,
kucağımıza düşünceye dek!
düşünceye devam yani,
lüzumsuzluklara!
...
kitapsızlık had safhada;
kitap okuyan yok!
yazılar kara keder reçetesi,
kalem erbabı,
çetelesinde şeytanın!
cinsel uzuvlu bir dünya,
herşey apış arasında,
kutsallar çatı!
alkol; zebil,
uyuşturucu, sebil!
gençlik; sersefil!
...
bonzai sana mübarek,
sen umre yolunda,
helalin derdinde yani!
ne çok muhafazarlaştık,
ne çok dinden bahseden var!
di mi?
atpazarı müşrik cumhuriyeti!
...
pensilvanya,
çankaya!
her yer pazar!
dincilik iyi para etmekte,
para etmemekte lakin,
perişanlığına gençliğin!

sözleri ve amelleri,
dinden geçinenlerin!
...
çocuk; et!
çocuk; sermaye!
çocuk; tükenmişliğimiz!
çocuk, yetiştiremeyince,
en büyük,
çaresizliğimiz!
...
hadi şimdi cumhura baş seçelim!
soralım da,
çalınmış çocukluğun,
ve faturasını kime,
keselim?
...
ağlak ihtiyarlara,
beddua,
ettirelim!
..
ünlü yazarlarımıza,
hali-ahvali,
müteala ettirelim!
...
ya da salalım meydanlara,
devrim şehidi olmaya,
çıksınlar dağlara,
sarı-yeşil-kızıl kabuslara!
...
seküler veletler ise idealimiz,
digital terbiyemiz,
imanın altı şartı,
altı okadır ibremiz!
...
bizim kalbimiz temiz!


FEHMİ DEMİRBAĞ

NANKÖR KÖPEK

köpek nefsim,
buldu bir kemik,
gündeme dair,
kemirdi durdu...
zaman durdu!
doymadı gitti,
kudurdu!
...
köpek dedim de,
bende örneği
nefsimde!
pavlovun değil,
horasanın köpeği.
...
kulun köpeğin olayım,
der acizlenen kul,
hikmeti arayan göze,
köpektir okul!
...
bir de sokak köpekleri,
tekmelenen horlanan,
sosyetenin ki,
sahibiyle yatağı paylaşan!
...
it olur köpek azarsa,
kafasını kaldırsa,
insan bir bakınsa,
kuru kemiğe,
nasibini bulsa!
...
beton yuvalara,
yoldaş olur,
naylon yüreklere,
köpeğinde,
horlanır yerlisi,
makbuldür ithali,
herşey gibi,
...
mr. terrier,
kangal efendi,
şehrin barınaklarında,
hayvan sığınaklarında,
bir kenara konulunca!
...
hava sıcak,
soğuk terler dökündüm de,
yazdım köpekleri,
...
hava sıcak,
hot dog!
...
kapınızın önüne,
bir kap su,
bir kap yemek,
amacım buydu,
doğrusu!

fehmi demirbağ

BİR AİLENİZ VAR MI?

ramazana ramak kala,
pop hocalar podyumlarda,
cennetten köşkler dağıtmakta,
herkese yer var orada,
yok, yalnızca müslümana!
...
ramazana ramak kala,
onur haftası imiş bu hafta,
misal günlerden bugün,
fransız kültür merkezinde,
bilumun sapığın her türü,
yani LGBT,
soracakmış konferansta,
türkiyede,
LBGT ebebeyn aile mümkün mü?
...
ben de soruyorum;
Türkiye'de "aile" olmak mümkün mü?
olmadığımız için,
birileri;
bu soruyu sormakta başka türlü!
...
pekala mümkün;
bizde şirke cevaz veren hocalar oldukça,
birileri makatlarından  korkdukça,
sürüye dönen müslüman sustukça,
bana dokunmayan yılan yaşadıkça,
pekala;
hayal bile edilemeyenler mümkün!
...
ne gam;
ensest!
çocuğu her türlü şekilde taciz!
şiddet türlü türlü!
ne gam;
ötüyorsa homonun borusu!
alın size ahiret sorusu;
memnun musunuz halinizden?
....
devam edelim; kaldığımız yerden;
"bu pensilvanya' daki hoca var ya...
cumhurbaşkanı kim olacak?
ekmeleddin!
dünya kupası!
ışid!"
hedef;
"her güne taze gündemler!
mutlu sürüngenler!"

...
"onur" kaldı ise sapıkların eline,
ben de şikayetler dolayayım dilime!
zahir ve dahi yazdıktan sonra bunları,
payıma düşen nefret suçlanması!
...
ramazana ramak kala,
kelle koltukta!
...
iman;
naftalinli... sandıkta!
...
sapık; sokakta!
...
acaibül garaibül müslümanımsı:
heryerde?
...
müslüman;
nerde?

fehmi demirbağ

Dr. FRANKENŞTAYN!

dışarda fırtınalı bir hava,
ardarda çakan şimşekler,
kara bulutlarla gece zifiri!
şatosunda dr. frankenştayn!
...
dünyanın en ruhsuz,
en vahşi yaratığını,
elde etmek için laboratuarında!
...
etrafta çokça elektronik parça,
onlarca parçalanmış ceset!
...
her birinden bir parça alınıp,
tek bir adam elde etme de niyet!
...
bütün parçalardan,
vicdanı ayıklıyor önce,
dezenfekte ederek...
vücudun ana parçası zulüm!
cehalet ana iskelet!
...
bir kalp alıyor,
monte ediyor sevgisizinden,
ciğer merhametsizinden,
sinsi bir beyin bencilinden,
gövde bol işkembeli!
...
göz harama duyarlı,
kulak telekulak,
duyuların hepsi,
şirke ayarlı!
...
körkütük çağdaş,
ahlaksızlığa yoldaş!
...
kan ter içinde dr. frankeştayn!
...
gece uzun...gece fırtınalı!
...
nihayet, ortaya çıkıyor eser,
insanlıktan yok eser!
...
sahibine riayet eden,
onu rab edinen,
bir laboratuar ürünü,
yeni model bilim sürümü!
...
dr. eserini gıptayla seyreder,
...
üzerine kılık kıyafet,
markalı neli,
takım elbise kravat,
gel de insandan ayırt et!
...
sıra gelir programlamaya;
bir tutam kibir ekle,
hoyrat olsun,
ve sevmesin kendinden başkasını!
alaycılık üslubu,
üçkağıt düsturu!
hasılı,
yalnızlık kaderi!
kendinden başkasına,
tanımasın yaşam hakkı!
...
dr. frankenştayn,
sabaha doğru,
fırtınalı gecenin sonunda,
en kasırga yaratığıyla,
başbaşa;
cinsiyet vermediği!
...
bir zaman sonra,
yaratık sokaklarda!
...
yaratık aramızda!
...
EZBERLETİLEN ŞARKILARLA!

fehmi demirbağ

İSTANBUL İŞGAL ALTINDA!

mister ile mösyö,
haçlı seferinde;
istanbul işgal altında!
...
bir de bizden birileri,
arabın bedevisi,
sarayın okumuş cahili,
eteğine sığınınca ingiliz ecenin!
...
ecnebi füruat,
kalabalık teferruat,
yani kraliçenin askerleri,
medineden sonra hilafet topraklarında.
meşin yuvarlak olup,
top sahalarında,
bira olup gençlerin kursaklarında!
...
kültürel işgal başlamıştır!
çanakkale şehidlerinin,
ardında bıraktıkları,
yeşilay ile direnmede;
evladlarımız zehirlenmesin!
...
mehmet akif;
her bir şiiri top, tüfek, gülle!
o da direnmekte!
...
sessizce,
geldikleri gibi gider,
kraliçenin askerleri.
geride muasır medeniyet heveslisi,
inkılap bekçilerini bırakarak!
...
mehmet akif;
devrim sarhoşlarının,
aymazlığında,
üniversiteli gençlerin omuzlarında,
fakru zaruret içinde,
dev-i teslim eder ruhunu,
sessizce!
...
aradan bir zaman geçince,
tuzağa düşürülmüş,
asım'ı...
emaneti, evladı...
uyuşturucuya müptela bırakılınca,
teslim eder oda,
pür-ü perişan ruhunu,
bir çöp tenekesinin dibinde!
...
istanbul' dan gideli çok olmuştur ingiliz;
yakın zamanda türevi amerika,
çöreklenir afganistan'a...
ırak'a! Ah Suriye!
15 temmuzda niyetlenir de Anadoluya!
...
ingiliz gitmiştir gitmesine de,
esamesi okul kitaplarında!
...
afganlı gardaşım,
eroin üretir hindukuş dağlarında,
ulaştırır diğer gardaşlarına;
pakistan'lıya,
iranlı'ya,
anadolu'luya!
...
gardaşlar,
isim isim pay olurlar;
...
kimi taliban,
kimi el-kaide,
ışid,
el-nusra,
kimi pkk,
kimi sunniyim der,
kimi şia!
...
ingiliz kumaşından,
milyonlarca urba,
islam coğrafyasında!
...
kimi ütülü,
görgülü-kültürlü,
avm güdümlü!
...
kimi buruşuk,
kanla karışık,
gerillaya uyuşuk!
...
istanbul; işgal altında,
geldikleri gibi gitsinler diye bekleyen de,
bir sürü deli divane!
...
kemikten gündemlerle,
gerçeği gölgeleyenler,
akıl etmezler,
cumhura, reis gerek!
...
işgal altında,
aklımız,
imanımız,
payitahtımız!
ingilizin kavramlarıyla!
...
başımızda bizden gardiyanlar,
mapushanemiz,
pistanbul!

fehmi demirbağ

ezoterik şizofreni!

EKMELEDDİN!

ver dedim dayı,
ver ordan bir kitap ta okuyayım,
öğleden sonra uğradığım sahafta.
eski olsun dedim amma,
eski bir kitap!
tazedir onlarda hitap!
...
güvelenmiş, sararmış,
ceylan derisinden mamul,
bir kitaptı elime aldığım,
sahaflarda koca çınarın dibine oturupta,
soluksuzca daldığım!
...
müellifi çerkes bir yazar,
ismi lügatlerde ne arar?
sıradan bilinmedik bir isim,
bilindik sözler sarfetmekte!
...
ismi kitabın "aklın halleri"
kitabın dili, enteresan; "arami"
benim gibi düzene harami,
bir kitap kurdu,
kitabı bir solukta okudu!
...
diyor yazar;
"akıl görür, göz görmez,
kader gelince göz görmez!"
...
yazarın geçmişi de enteresan,
adamın ömrü,
yahudiler arasında geçmiş!
anlatımı feveran!
...
"masumiyet ve mahremiyet,
mazeret zindanında müebbet!
sanki ilelebet!"
...
"İzzet Baki" yazmışta yazmış,
aklın hallerini yazmış,
...
"takatsiz dakikalar ömrümü kemirmekte,
ol dem imiş, elem ve keder semirmekte!"
...
islam aleminin pür melal halini,
yahudilerin dünya hakimiyetini,
sebeb-i hallerini...
...
"izzet baki" islam medeniyetindeki,
akıl tutulmasını,
heva heveslerin ifasını,
münafıkların tezgahlarını,
ve iflasını...
...
"artık dininizi kemale (ekmeleddin) erdirdim,
sizden başka din makbul değildir,"
diyen rabbimizi!
...
eski bir kitap okudum,
eskimeyen sözleriyle!
...
ihsan oldu, öğrendiklerim,
çerkesoğlundan!
bilinmeyen yazardan,
"aklın hallerini!"

fehmi demirbağ

NEDEN BE ARKADAŞ?

ufukta mahşeri beklediğini,
bilmeksizin bekleyen adam,
özür dilerim!
...
size bir şey sorabilir miyim?
...
Hayat neden bu kadar zalim?
...
yok değiştirdim soruyu;
insanlar neden bu kadar zalim?
...
yaşamak neden bu kadar zor,
ve neden bu kadar güzel?
ve vazgeçilmez?
...
ve kimse sevmezken beni,
eşim, dostum, çocuklarım,
ve dahi devletim!
işe yaramaz olduğumda!
...
ve herkes peşimdeyken,
eşim, dostum, çocuklarım,
ve dahi düşmanım,
cebim cukkalıyken!
oturmuşken bir makama!
...
hiç sordunuz mu bana,
nasıl bir hayat isterim?
nasıl bir hayata,
mecbur kıldınız?
...
kafam neden karışık?
...
insan olmak neden zor?
...
herkesin biçimlediği olmak,
biçimlenmiş kalıplara hapsolmak,
...
neden zor adam olmak?
...
oysa daha çok vergi vermeliyim!
akredite fikirlerim olmalı!
arada birde olsa sormamalıyım oysa,
dünyada neler olup bittiğini!
...
asla yanlış partiye oy vermemeliyim,
neyin eğri neyin doğru olduğunu,
hangi ilaha tapınacağımı,
büyüklerim bildirmeli;
düşünmemeliyim!
...
hangi kızı seveceğimin standartları,
geçireceğim hastalıklar,
okuyacağım kitaplar,
yemem gereken gıdalar,
daha ben doğmadan belli!
...
taze bedenli, çürük ruhlu ben!
...
ey insanlar!
sizin istediğiniz gibi,
adam olamadığım için,
özür dilerim!
...
sahte geldiğim için sizlere!
...
ve hayret,
neden muhtacım ilginize?
...
insan olmak,
aramak mı yoksa?
...
NEDENİ?

fehmi demirbağ

I LOVE YOU

(önce harflerimizi çaldılar,

ardından hecelerimizi,

kelimelerimizi,

takatsiz bıraktılar cümlelerimizi!

nihayetinde,

kestiler sesimizi!

ki konuşmayı unuttuk!)

ah be mirim,

sizin mürebbiyenizde,

ingilizmiydi?

...

rüyalarınızı paris mi süslerdi?

...
newyork sokaklarında,
kovaladınız mı vahşi kızılderiliyi?
...

alaturka repertuarınızla,

bütün azalarınız teslim putunuza!

ki sofralara uzanan eller besmelesiz!

ki ruhları alınmış bedenleriz!

...

yalınayak koşan çocukların,

unuttuğu oyunlardık halbu ki!

...

ani gece uyanmalarında,

hayra yorardık gündüz kabuslarını!

bir el uzanırdı üstümüze,

biz ona ana derdik!

...

aşk sayhasının karalı sayfalarında,

iyiniyet demetlerdik!

tebessümler neyimize yetmezdi,

uğruna devletler devirirdik!

gönül uygarlıkları kurardık,

asmadan köprüleri olan,

bir lahza bakış ile,

ulaşılmaz diyarlar fethederdik!
...
bir ihanet meclisinde,
çağın tek gözlü firavunu,
şeytandan ayetler okudu,
millet-i mahreme fitne sokuldu!
...
adamlarımız tırsak,
kadınlarımız savruk,
çocuklarımız günaha ayarlı,
köpeklerse ağızları salyalı!
...
cahiliye dönemi putları dipdiri,
hani biz bunları denize dökmüştük,
kahredici seslerle komutlanıyoruz!
Türk; dövün, övün, sövün!
biz bu değildik,
biz o akınlarda yüzbin atlı idik,
masal idik!
...
artık kimseyi sevmiyoruz da,
sevebilme ihtimalleriyle yaşıyoruz,
o kadar!
Türkmeni, azeriyi, çerkesi,
sevmiyoruz arabınıda...
kürdünüde...
kalbimiz yabancı aşkların kalesi,
burçlarında daldalanıyor,
batının astarı, kadifesi!
...
fikir filizlerimizin dibinde,
azotlu gübreler ki yakıcı,
kafataslarımızda,
sarhoşluk veren,
tiksinti veren şarap!
evlerimiz,
şehirlerimiz,
geleceğimiz harap!
...
eşitlik ve özgürlük şarkılarıyla,
yüzyıllık bir uyku!
ninnisi büyüklerin,
büyüklenenlerin!
al gençliğimi,
hammadden olsun fabrikalarına!
dönsün dişliler,
ve çarkı,
kelimelerimizi çalanların!
...
ı love you sevdam!
nolur kess me!
...
sizi bilmem amma,
ben bu cumhuriyete hiç inanmadım,
ve adamlarına,
tıpkı inanmadığım gibi,
dünyanın dört bir köşesine,
demokrasi götüren,
havarilere!
...
siz şablonlarınızla hür,
ve mutlu iseniz sorun yok!
sorun,
aya giden amerikalıya,
inanmayanlarda!
...
ve ben üflenen vahiyden,
nasiplenen,
aykırısı batılın!
yeni kelimeler üretmenin,
derdinde!
...
fehmi demirbağ

BUNCA LÜZUMSUZ GÜRÜLTÜ PATIRTI,
İMANSIZ NESLE VATAN, BOŞ LAKIRTI!

VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR!

naparsın ha söyle naparsın,
bilmediğin bi yerde adres arar isen,
bodoslama dolaşır mısın?
ya da akledip sorar mısın,
bi esnafa, gideceğin adresi?
...
aksilik bu ya, elinde adres bile yok,
biliyorsun gitmen gerektiğini o kadar!
nereye? kime? vakit yok bekleme!
bir adres edin de öyle git!
...
misal, de ki özgür bir vatana gideceksin?
öyle ya vatanda ne, bir adres edineceksin!
sakın yabancılara sorma,
yanlış yere gönderirler,
boş yere yol gidersin; haybeye!
sen iyisi mi;
suriyeli bir çocuk bul!
ona sor; vatan nedir?
...
ya da bana sorun,
bana;
çerkesoğluna!
...
ya da çık anadoluya;
ıraktan kaçan peşmergeye sor!
bir afganlıya ya da!
bulgaristandan kopup gelene,
bir boşnağa!
yenilerden illa ki suriyeli bir çocuğa!...
...
sımsıcak cevaplar alırsın,
buz kesmiş minik yürekten!
...
şaşarım der, şaşkınca bakar suratına,
siz Türkiye'de yaşayan insanlara!
...
bayılmayla ölmeyi bir tutanlara!
...
adres arayanlara!
...
ümmet-i muhammed,
sizi bekler!
...
bu kudurukluk niye,
neden sevmezsiniz ülkenizi,
terkedersiniz,
bir hamburgere, bir kolaya,
geleceğinizi!
...
görmez misiniz halimizi!

fehmi demirbağ

yazamadıklarımdan ben sorumlu değilim!

kim istemez güneşli bir güne uyanmayı,
işler tıkırında, keyif tıkırında, herşey tıkırında,
olumsuz bir şey yok, herşey mütemadiyen yolunda,
söyleyin, kim sevmez sorunsuz soluk almayı?
...
aşk var, meşk var, sağlık, ekmek ve huzur,
yüzlerde kahkaha yalnızca elem ve keder mağdur,
yeryüzü cennet sanki, insan ölmek istemiyor,
alem-i insan zevk-i sefaya her daim memur!
...
uyanmışsın güne, patırtı gürültü içinde,
meğer arzuların bayat bir rüya kalıntısı,
işte sabahın ilk bombası ortadoğu ateş içinde
...
telafer...telafisi olmayan günlere,
bugünde merhaba!
umut ebem kuşağı!
of be yeis! emperyal niyetlerin uşağı!
...
dakika başı kaç çocuk ağlayacak,
kaç kurşun sıkılacak kaç şakağa,
hangi  nefes ulaşır ertesi şafağa?
...
yaşananlardan ben sorumluyum sanki de,
yazamadıklarımdan ben sorumlu değilim,
düşündükçe...eriyorum! kahrımdan ayol!
afet-i figan kader, mübah her yol!
...
kara keder budalaları feryat-ı figan,
sırtımdan hançerlemekteler,
sütun sütun kelimelerle!
ekranlar boyu ihanet şebekeleri,
kazan kazan fitne kaynatmaktalar,
kana banmışlar mürekkepli kalemleri!
...
vah! yurdum!
ah! anadolum!
cehalet ve küfrün çocukları,
kırmaktalar camdan sırlarını!
...
at izi it izine bu kadar mı karışırmış,
ahmakça sebeplerle karıştırmak niye,
nasıl bir kin, memleketi bitirmek için,
romayı, kudüsü kıble bilmek niye?
...
bir sabah!
güneş doğacak yine elbet,
batmamak üzere!
...
batmamak üzere ilelebet!
...
ve ben şarkısını yazacağım,
işler tıkırında, keyif tıkırında, herşey tıkırında,
olumsuz bir şey yok, herşey mütemadiyen yolunda
yazamadıklarımdan ben sorumlu değilim,
demeksizin!

fehmi demirbağ

YENİ BİR DÜNYA

istiyorum,

hemde çok!

yeni bir dünya!

belki bir hülya,

ya da rüya,

istiyorum,

hem de çok!

...

çocuklar güldün diye,

yeni bir dünya!

her zamankinden özgür,

en merhametlisinden!

...

çocukların aç yatıp,

aç kalkmadığı...

yetim kalmadığı bir dünya!

...

sanal dünyanın esiri,

günahlara teslim,

olmasın körpe yürekler,

koparılmasın rabbinden!

...

yeni bir dünya,

ne amerika patentli,

ne vatikan tescilli,

peygamber nesli,

yeni bir dünya!

...

tam bağımsız,

müslüman türkiyenin,

özgür çocukları,

tutacaklar,

kardeşlerinin ellerinden!

Türkçe haykıracaklar,

zalimler için,

yaşasın cehennem!

...

sözlerini kendilerinin yazdığı,

şarkılar söyleyecekler,

kalemle irfanlar,

destanlar yazacaklar,

çocuklar,

özgürlüğü tadacaklar!

...

yeni bir dünyada,

yalansız hocalar olacak,

ehil olacak ehli makamlar,

dili, kalbi kuranla dolacak,

adam gibi adamlar!

...

yeni bir dünya;

ne ingiliz sevdalısı,

ne amerikan uşağı,

ne rus kuklası,

ne avrupa yanlısı,

ne yahudi haspası!

ne de küfrün paspası:

illa;

Kur'an müptelası!

...

yeni bir dünya,

için illallah!

illa ki,

ilay-ı kelimetullah!

fehmi demirbağ

KIR ZİNCİRLERİNİ

biteviye yalnız insan,
Allah'sıza kadar sığınak,
kırkıncı akşamlarda,
hayal kırıklıkları,
gönül kırgınlıkları!
göze dolar,
uykusuz kalır insan,
cam kırıkları!
ağla gözlerim ağla,
seccaden şahit olsun,
kim duyar hıçkırıkları?

fehmi demirbağ

HANGİ MÜSLÜMAN?

müslümanlık nerde;
sizden geçmiş insanlık bile,
paslı hançerinde,
kanlar içinde kelle,
hançerenden bağrıyordun bir de;
Allahü ekber!
...
Allah aşkına,
siz hangi dine inanıyorsunuz?
hangi rabbe tapıyorsunuz?
...
cahillik sizde,
nefret!
kin!
bu nasıl bir din?
...
Alemlere rahmet,
peygamberin ümmeti;
bu nasıl cinayet!
kaybolmuş hidayet!
...
paraya tapınma sizde,
kadına,
makama!
dilinizde yalnızca, günah fıkhı,
kıymışsınız, şeytanla nikahı,
rabbinize ortak koşmuyor,
ortak olmaya çabalıyor,
sanki yeni bir din iniyor!
cennetiniz kibriniz,
cehaletiniz...
bilmediniz haddinizi,
ölmeden,
dünyada yarattınız cehennemi!
...
bakın bütün dünyaya,
müslümanlık,
adeta sapıklık!
...
Rabbim;
kafirin hası,
günümüzün müslümanı!
islamdan alan ahlakı,
gavur denilen adamı,
sen eyle müslüman!
...
yok o tarikat,
bu cemaat,
o lider,
bu mühim şahsiyet,
kuşa çevirdiler,
dini imanı,
sen koru, gözet,
gerçek müslümanı!
...
bu nasıl bir sınav ya rab,
kardeş kardeşe kıymakta,
işte budur azab!
...
melun işlerken melanetini,
bir de tekbir getirmekte ki,
sen göster de azametini,
tamamla üstümüzdeki nimetini!
...
tavsiyem odur ki,
ona, buna, şuna,
iman etmişseniz
dinlemeyin beni,
akıbetiniz belli!
yok eğer,
kayda değer,
varsa davanız,
yalnızca Kur'ana bağlı kalınız!

fehmi demirbağ

HESAP GÜNÜ

bugün inkılab günüdür!
...
akıl, vicdan ve irade,
toprağa ruh vere,
toprağa emek vere,
kültür diye!
irfan ola,
atiye aka;
GEÇİNİZ!
...
mahşerinde bir millete,
varlığı çok göre,
hayatı zehir ede!
içinden biri hemi de!
...
çelikten bir korse; şuura,
iblisle aynı masada şura,
masallar, şuuru kapalıya,
dilini kopartın,
kütüphanelerin,
susturun mezar taşlarını,
gıkı çıkmasın ecdadın!
...
bugün inkılab günüdür!
...
abesleri yığın,
hem yığınlara,
hem kutsallara,
sığ ve cani bir iman,
dağıtın,
düzenin öksüz kullarına!
...
bugün inkılab günüdür!
...
İlah yoktur!
lakin Allah'tan başka!
Allah'ı unutturun!
...
fırkası rejimin,
melanet hırkası,
muasırlık yalanı,
yalanların yaldızlısı!
...
bugün inkılab günüdür!
...
kraliçenin pırlantası,
mavi gözlü, sarı saçlı,
elinde bilenmiş baltası,
unutulmaz; çokça kafatası,
hele ulu çınarı budaması!
...
ölüye kefen sağcılık, solculuk,
ey ümmet kıyamete yolculuk,
yüz yıllık bozgunculuk,
kader millete bitmez soygunculuk!
...
ah gözünü sevdiğimin zamanı,
alırsın mazlumun intikamını,
kaç hakiki put varsa,
sorgularsın hilkatını!
...
gün geçer;
gün olur,
...
bugün hesap günüdür!

fehmi demirbağ

SALTANAT

metanet önermekte diller,
dirayet derviş, sabır diler,
günah pusuda beni bekler,
tahtında, tacında kralım bugün!
...
skandallar sarayı ömrüm,
radikal duygularım depreşmekte,
akıl ve duygu raksetmekte,
han'ım, sultan... kralım bugün!
...
kaç kelle aldım tavrımla,
kaç aklın başını,
dilimin zehrini kaç fikre soktum,
kaç sultanın tacını!
...
fiziksel ve duygusal patlamalar,
hissin en kuytu yerini kundaklamakta,
en eski hatıralar,
unutulmuş yeminler gündemde,
arzular çok sinsice!
ihtiras karalar bağlar!
...
ben az mı gönül sömürdüm,
gün geldi taze bedenlerde öldüm!
iktidar mücadelesinde gönlüm,
nefsim tabur tabur asker,
aşılmaz surları aşmakta bir yönüm,
asabi ve tahammülsüzüm,
skandallar sarayında,
hem çok güçlü hem güçsüzüm!
...
sonsuz kudret sınırlı hayata iksir,
aç gözlerini, bir nefes hayata tefsir,
bitmez denilen kitap,
sayfa sayfa sona hitap,
saltanat peşinde ömür bitap,
merhamete muhtaç kralım bugün!
...
ki bir acizmişim anlasaydım eğer,
kibir ülkesinin zalim hükumdarı,
benmişim meğer!
son deminde ömrümün,
saltanatı bir kuru tövbede aradım!


fehmi demirbağ

YA SABIR!

urbam çul ola,
lokmam bayat,
yolum çamur,
çileli hayat!

dünyanın nimeti,
ahiretin külfeti,
verin bana izzeti,
secdem hür ola!

aklım kıt ola,
yüreğim zengin,
sevdam dava,
ecelim şehadetim!

ya sabır,
yazsam kırk satır,
niyet hayır,
akıbet hayrola!

fehmi demirbağ

gece; iki hece,
sebepsizce,
korkular siner,
sinsice,
uzun cümlelerce!
...
uyku; mezarı gecenin,
yum gözlerini,
gelsin eceli gecenin!!!

AYDINLIK GECELER

gece;
hüznün rahmi!
...
boğuk karanlığın ve sessizliğin,
fısıltılarına kulak veripte,
tülden düşüncelere dalmışların,
geçmişin kadim kitaplarının,
güvelenmiş sayfalarını çevirdiği,
alem içinde alem!
...
sineleri yırtarcasına,
hilkat garibesi bir hüznü,
yasak aşkın meyvesi gibi,
peydah eden,
gönüllerin durgun
ve dipsiz kuyusu!
...
hasrete dayanamayan,
ürkek yüreklerin,
içten içe dayanılmaz,
kahredici ağıtlar yaktığı,
hesaplaşmanın,
ölümüne olduğu an...
...
gözlerde zuhur eden;
kendi gözüne cellat,
düşman kirpiklere,
yapışan katreleri,
ölümcül virüsler gibi,
ölümsüzlüğe çoğaltan,
gariplerin biçare siperi.
...
derde doyduktan sonra,
aynı kirpiklerden yanaklara,
oradan titreyen çeneye,
oradanda yalnızlığın,
ıslak şahidi olan,
taştan yastıklara düşen,
ebedin müstemlekesi lahza...
...
titrek ve boğuk seslerin,
iç çekmelerin,
boğazlarda bocaladığı,
bir garip mizansen...
...
kahredici sükuneti,
bozmaya da niyetli olmayan,
nefes alan yutkunmaların,
şehadete en yakın,
boğazlardaki son limanı...
...
kelimelerin,
lacivert gökyüzünün,
ve dahi yüzsüzlüğün,
karanlık rüyaların,
yok yok,
illa ki kabusların,
artık şehrin ve herşeyin,
karardığı o vakitte,
elemin, acının, kederin,
yalnızlığın,
durgunluğun...
...
anası gece!
gündüzün katili!
...
yani,
Allah'a en yakın olduğun,
an aslında!
...
düşersen kelimelerin girdabına,
haybeye çırpınma!
...
teslim ol!
...
senin ve gecenin sahibine!
...
gör güneş nasıl doğarmış,
gecenin o vaktinde!


fehmi demirbağ

KARINCA

davasında haklı karınca,
her adım attığında,
arş sallanır,
ağırlığınca!
...
zannımca,
kara gecelerin sultanı,
ateşe yürürken,
ibrahim'e yardıma,
ağzındaki su,
okyanuslar kadar,
bereketli!
...
davasında haklı karınca,
haksız ise file bile,
galebe çalar,
kararınca!
...

fehmi demirbağ

BERAAT ETMEK

Allah'ım, affet beni,
affetmem lakin kimseyi,
Allah'ım ver bana isteğimi,
paylaşamam lakin elimdekini,
Allah'ım belalardan koru sevdiklerimi,
bela ben olurum tanımam kimseyi!
...
Allah'ım; isterim lakin veremem,
yüzsüzüm, arsızım; kulum işte,
senden gayrısına da gidemem,
sıkıntıya gelemem,
nankörüm serzenişte!
...
Şaban ayının onbeşi,
al bana bir fırsat daha!
bir mübarek gece daha kapıda!
"güneş batınca,
ve sabah olunca arası,
sen buyuruyorsun ya rabbim,
bütün dilenciliğimle sana geldim;
'Benden mağfiret isteyen yok mu?
Benden rızık isteyen yok mu?
Bir bela ile müptela olan yok mu?
Kurtuluş vereyim!'
...
hatalarımı
kulluğuma ver,
tevbemi kabul et,
kuluna ver!
...
yaşasın bu gece beraat var,
hem de herkese var!
YANSIN KANDİLLER,
karanlığa sönmez ziya var!

fehmi demirbağ

ŞİMDİ KURAN OKUMA ZAMANI,

 BIRAKIN BOŞ ZAMAN'I!

günahlar kriminal,
hidayetin kaymak tabakası,
digital ilmihal,
tekbir ki marka;
...
alamet-i farika,
das kapital,
okunmuşundan,
...
kutsi yıldızlarımız,
huzur sokağında,
kaldırımlarda,
bir şanzelize havası,
ciğerlerimizde,
nargile tıpası!
...
modern cehlin tekamülü,
şimdinin dindarı,
vatikan mamülü;
...
buyrun darb-ı mesele,
garb-ı nesile;
...
ezan bir ses;
azizallah de yarıda kes!
namaz, ihmalde zirve farz!
oruç, uykuda tutulan,
açlık edebiyatı,
malum slogan!
zekat; altın oran,
can sıkar verme zamanı,
miktar; alabildiğince az!
cihad; ay ben şiddete karşıyım,
insan haklarından yanayım!
kaşınmasın bazıları,
otorite rızalı!
...
füruata gelince,
yani tesettür;
kıldan ince mevzuu!
...
ört başını sımsıkı,
lakin es geç,
kıçını başını,
dapdar sımsıkı,
chanel markalı,
müslüman kızlarımız,
pek fiyakalı!
...
adab-ı muaşeret,
eskilerin masalı,
efendimiz ne der,
düşünceli, tasalı!
...
bir din;
ilahı kuransız,
peygamberi,
sevdasız...
turizmi var,
umreli neli,
yeni nesil islam,
hay!
yani selam!
...
ey! iman edenler,
bir kez daha iman ediniz,
derken,
kastı bizeydi,
sanırım rabbimizin!
...
yalnızca iman ettik demekle,
kurtulacağınızı mı,
zannediyorsunuz derken rabbim!
...
kınama değil,
bu mısralar,
çuvaldızlısından!
...
habersiziz,
Rabbimizden!
...
yalan söyleyen,
ya da gerçeği gizleyen,
din uluları,
ruhbanlar,
din baronları...
ve aklını,
onlara teslim etmiş,
yüreğini,
ve imanını,
modern zaman müslümanları!
...
bir kez,
ama bir kez,
okuyun,
şu Kur'an-ı!

fehmi demirbağ

ADEM; BABAMIZ!

ilk hazret,
adem babamız,
hamdolsun türk imiş,
ve dahi kürt,
havva anamız!
çocukları adam değil,
ne ki başka millet?
misalimiz tel maşa,
haşa kere haşa!
...
kanda arayan hikmeti,
çabuk yesin,
bu çiğden tefriti!
...
damarında,
arı patlak,
ifratta mutlak!
...
e sen türk isen,
e sen kürt isen,
hani nerde uzay mekiğiniz?
ilimde yeriniz,
...
birbirinize kurşun sıkınız,
çağı ıskalayarak!
...
ırkçılık ne ayak,
nedir buna ilmi,
hani kur'ani dayanak?
...
çerkes oğluyum ben de,
itikadim;
tanışıp anlaşasınız diye,
kavim kavim yarattık diyende!
...
bir de,
islam milleti,
edinmişim rol modeli!
...
cehalet ve zulüm,
milletime düşman,
ortaktır illeti,
unutma müslüman,
tektir küfür milleti!
...
fehmi demirbağ

KAHRAMANIM BENİM!

Çocuk olmak biraz da hayal kurmak, masallar diyarında yaşamak demek değil midir? Belki de, yaşadığımız dünyayı kuranların bazı hayalleri gerçek olmadığı için hayatımız belki daha kolay, ama daha yavandır.
....
Peter Pan "Hiçlik Ülkesinde",
bense,
Hayy Bin Yakzan!
Hayber Kalesinde,
Zümrüt-ü Anka,
kanatlarında!
masalların olmadığı,
bir dünyada,
digital veletler,
kurmaca kukla!
alem-i hayal,
pür melal!
...
Kötülerin kazanamaması iyiler için bir teselli olabilir. Ancak asıl olan iyilerin, ille de iyiliğin kazanmasıdır. Nedir iyilik? Yoksulu doyurmak, çıplağı giydirmek, üşüyeni ısıtmak, yolda kalana yol göstermek mi? Bütün bunlar elbette iyiliktir. Tıpkı, ağrıyı dindirmek, korkuyu gidermek gibi… İyilik yapmak kolaydır ama asıl olan iyiliği ayakta tutmak değil midir? İyilik yapmak sadece iyi adamların işi olmayabilir; ama kötüleri yenmek sadece kahramanların işidir.
...
Binbir gecede,
şehrazat teyze,
portakal soymakta,
soyup ta kabuğunu,
baş ucuma koymakta!
keresteden pinokyo,
yalan uydurmakta!
...
yuvarlak masada,
kral arthur,
ve şövalyeleri,
kutsal tapınakta!
Eyüp, hala sultan...
ama gönüllerde!
kudüs; gözlerden ırak,
hasrete hala yakın!
yakın yalan söyleyen tarihi,
yaralıyım; bizatihi!
...
dört köşe konstantin!
veleddallin!
amin!
sinbad ve alaaddin
çoktan uyudular,
sustular,
sen de sus artık pegasus!
...
Masal dünyasında Keloğlan ile Robin Hood’u ayıran şey, sadece farklı dillerde yazılmış olmalardır. Aslında her ikisi de aynı dünyanın farklı ülkelerinde aynı rüyayı gören çocuklara bir şey hatırlatır: Kötüler asla kazanamaz.
...
şimdinin,
endüstriyel kahramanları,
sinema perdesinin,
ar perdesinin yırtıldığı,
sahteden adamlar!
çizgiden kahramanlar!
...
2071 yolunda!...
...
Gün gelmiş,  uzak diyarlardan  bu topraklara kahramanlık yapmaya gelmiş olanların, daha fazla
kahramanlık yapmalarını gerektirecek  sebepleri kalmadığında,  hepsi birer birer kendi yurtlarına geri dönmüşlerdir.
Örümcek Adam Peter Parker New York’a, Süperman Clark Kent Metropolis’ e ya da Kripton’a, Kara şövalye Batman Bruce Wayne de Gotham’a geri dönmüşlerdir.
Ben-Ten, Xman, Texas, Tommiks, Zagor, Asterix, Tenten, Red Kit, Tarzan, Hary Potter ve diğerleri...
....
Çocukluk hayallerimizi de yanlarına alarak.
Hepsinin görev süreleri bitmiştir bu topraklarda.
Hem bu toprakların kendi kahramanı vardır artık!
...
bu şiiri okuyan adam!
...
bu şiiri okuyan kadın!
...
kendi ninnilerimizle bebeklerimiz,
annelerinin dizlerinde sallansın!


fehmi demirbağ

GEL ÇOCUK

gel çocuk,
bırak elindeki taşı,
gel top oynuyak!
ip atlıyak!
...
gel çocuk,
ellerimizde,
uçurtmanın ipi,
gökyüzünü gezek!
...
gel çocuk,
bir çocukluğa,
sığmayacak,
ne çok oyun var,
yeni oyunlar bulak!
...
gel çocuk,
büyükler,
yine anlamsızca,
kavga ediyorlar,
uzaklaşak!
...
gel çocuk,
bi yerde oturak,
büyüyünce ne olacağız,
onu konuşak!
...
gel çocuk,
beraber gülüp,
beraber ağlayak!
...
gel çocuk,
yazak, okuyak,
adam olak!
...
gel çocuk,
çocuk olak!

fehmi demirbağ

DİKKAT POLİS VAR!

17 yıl asker kalmış dedem,
anamın babası,
sonrası,
yani savaş sonrası,
bekçi olmuş Turhal'da,
düt oraya düt buraya,
düdük çalmış ömür boyu!
gahverengi üniformalı,
beli tabancalı,
gece bekçisi!
tek hevesi,
üç oğlundan birini,
polis yapabilmek!
...
ne oğlunu polis görebilmiş,
ne de benim doğumumu,
erkenden gidivermiş,
hak tecelli edivermiş.
...
polis olmuş ortanca dayım!
ilk görev yeri de,
istanbul,
yıl 68...
...
istanbul sevdam,
dayılarımdan kalma benim!
...
acele etmeyin,
hikayeyi dinleyin!
...
68 olayları,
gençler sokaklarda,
6. filo istanbul'da...
ilk sıkılan kurşun,
yer bulacak,
gencecik vücutlarda!
...
güya,
memleket özgür kalsın diye,
iki parça,
vatan çocukları,
faşistler,
ve koministler,
diye, diye!
...
gencecik bir polis,
turhallı...
tomanın ve biber gazının,
olmadığı,
ama olduğu aynı manasızlığın,
bir sokak arbedesinde,
bugünkü gibi,
bir darbe alır,
ensesine...
...
gözlerini açar,
hastane sedyesinde...
...
henüz yeni evlidir,
bir küçük kız sahibi,
bir diğeri de yolda!
...
darbe bu,
gelir gitmez,
kalıcıdır eseri!
...
zor günler beklemektedir,
dayımı,
ve,
vatanı!
...
yengem,
ikinciyi doğururken,
....
sizlere ömür!
...
iki öksüz yavru,
bir medcezirli,
polis...
...
bundan sonrası,
melodramın dik alası!
...
yeşilçam senaristleri,
inanın,
siz böylesini,
yazamazsınız!
...
çocukları,
dayımın kaynanası,
alır yanına,
yaşlı haline bakmaksızın!
...
dayıma,
uzun süre hastane odaları...
tayini çıkar,
sonrası,
doğru anadolu yolları!
...
yetmişli yıllar,
fırtına olur,
kasır kavurur anadoluyu,
acıyla yoğrulu,
polis memurunu!
...
ikinci kez everilir dayım,
belki atlatır diye sendromu!
...
ikinci eşten iki erkek çocuk!
...
tam bir üvey ana çıkar,
ikinci hanım; bela yazar!
...
yenge,
öksüzleri kabul etmez,
artık dayım,
emekli polis memuru!
...
iki öksüz kız,
ölünce anneanneleri,
devlet güvencesinde,
yuvada!
...
adı yuva,
kendi kara kura,
karabasan!
...
işkenceler,
çileler!
...
kısa geçiyorum hikayeyi,
anlattıklarım yeminli!
...
iki oğlan çocuğu,
sarhoş polis memuru,
üvey ana!
her yerde,
karatablo!
...
çok yıllar önce,
sebebinin unutulduğu,
bir kavga esnasında,
bir el değer,
elindeki bir nesneyle,
dayımın ensesine,
dayıma kader çizer,
memleketin kaderini,
değiştirmek için!
...
iki oğlan çocuğu,
büyür...
biri intihar eder...
...
kızlardan haber yoktur!
...
dayım,
şimdi beş vakit namazda,
yetmiş yaşlarında!
kapanırken,
her bir seferinde secdeye;
yaşadıklarına,
bir anlam arar!
susar!
GÖZÜ YAŞLI,
TESLİM OLUR KADERİNE,
bu yaşadıklarım,
sendense rabbim; amenna!
değilse,
benden sonrasına,
yazma rabbim!
...
bu mısraları,
taksimde,
gezi parkında kaleme aldım!
...
etrafta,
güvenlik için pürdikkat,
gencecik polislerin arasında!
...
ve öfkeli kalabalıklara bakındım,
ellerine baktım,
kader değiştirecek ellere!
...
Rabbim!
ümmete merhamet eyle!


fehmi demirbağ

HEMŞEHRİM,

GAZİOSMAN PAŞA

mavi gökte,

kızıl sancağım,

ay yıldızla süslü,

bayrak der,

eskiler,

özgürlüğün adına!

kırmızı kızıl olana,

can gerek can!

can imana,

imana şehadet,

şehit gerek,

toprağa...

içün;

toprağa vatan demek!

...

osman nuri paşa,
nam-ı diğer Gazi Osman,
93 harbinde,
onca yokluk içinde,
gelde 145 gün dayan,
dört ayrı saldırıya,
ayı moskofa,
plevnede!
...
"tuna nehri akmam diyor,
etrafımı yıkmam diyor,
şanı büyük Osman paşa,
Plevneden çıkmam diyor!"
...
Çamlıbel dağlarında,
Tokat diyarında,
bir tıfıl oğlan,
Osmanlıya Osman!
...
Yeşilırmak kıyılarından,
Yemen çöllerine,
namahremin çizmesi,
çiğnemesin yurdu diye,
dolaşır durur,
Teselyada, Lübnan'da,
Giritte!
...
Son perde,
Plevne'de!
...
Destan nasıl yazılırmış,
analar doğurunca,
böylesini doğursun diye,
kader,
elverir,
Tokatlı paşaya!
...
Ne şanlı direniştir,
Ya Rab!
tarihin seyri,
ha değişti değişecek!
...
Nefesi kesilir,
rus ayısının,
Çar hazretleri ağlamaklı,
Romen prensine yakarır,

“İmdâdımıza gel!
İstediğin gibi,
istediğin yerden,
dilediğin şekilde,
Tuna’yı geç!
Acele gel Plevneye!
Türkler bizi mahvediyor!
Hristiyanlık, dâvâsını kaybetmek üzere!” 
...
Nihayetinde,
içerdeki mikropların tesiriyle,
ve bitmez kiniyle küffarın,
Avrupanın hasta adamı,
ayestefanos' ta sıkıştı kaldı,
sizin şimdilerde starbuck cafede,
hiçbirşeyi beğenmeyip,
herşeye burun kıvırdığınız,
sosyetik mahallede!
...
Hayran oldu çar,
kendini naçar,
bırakan Tokatlıya!
siyon köpeklerinin,
kızıl sultan dediği,
ulu Hakan' da!
...
iman dolu sinede,
bulunmaz korku,
kıymet kifayet etmez,
düşmanın çokluğu!
...
o şimdi,
ecdadı,
Fatihe,
kabristanda,
komşu!
...

Fehmi Demirbağ


SAHİ PLEVNE DENİLEN YER NEREDE?


Gazi Osman Paşa askeri şahsiyeti yanında  saraydaki görevleri sırasında siyasi faaliyetlerde de bulundu. İngilizler’in Osmanlı Devleti üzerinde uyguladıkları baskı politikasına karşı İstanbul’da bulunan Müslüman unsurlar arasında sağlam bir yer edinerek dini grupların birleşmesini sağladı. Hindistan, Mısır ve Arabistan’daki İngiliz karşıtı gruplarla da münasebette bulundu. Yıldız Sarayı’nda ordunun ıslahını ele alan komisyon çalışmalarına katıldı.Yapılacak ıslahat hareketinin Avrupa tesirinden uzak ve öz değerlere bağlı olması gerektiğini savunarak aksi fikirdeki ıslahat komisyonu kararlarına muhalefet etti.